Mersin bölgesi, Türkiye'nin güneydoğusunda, adanın karşısında, Akdeniz'in kıyısında yer almaktadır. Kıbrıs. Mersin, Adana ve Antalya bölgeleriyle komşudur. Mersin plajları ve bereketli bahçeleriyle ünlüdür. Antik çağlardan beri bu bölgeye Kilikya deniyordu, burası Havari Pavlus'un doğum yeri, bu topraklar Mark Antony tarafından Kleopatra'ya hediye edildi.
Mersin sahilinin tamamı kumsallarla kaplıdır. Suyun saflığı nedeniyle buralar su altı sporları için en çok tercih edilen yerlerdir. Bu bölgenin en iyi plajları şu plajlardır: Taşudcu, Kızkalesi, Kulakkyoy, Kuruçay, Susanoğlu, Yemişkumu, Lamas, Limonlu, Çeşmeli, Kız Kalesi, Balykova, Yören, Yenikaş, İskele ve Anamur.
Mersin İli'nin kıyı şeridi çok sayıda kültürel ve tarihi hazineye ev sahipliği yapmaktadır. Mersin kentinde Roma, Osmanlı, Bizans ve Hitit imparatorlukları dönemine ait antik kalıntılar bulunmaktadır.
Tarsus şehrinde kuyu ve Aziz Paul Kilisesi, Gyozlu Kalesi, Ashabi Kekhfa Mağarası, Dyonuk Taşı, Roma Yolu ve Kleopatra Kapısı bulunmaktadır.
Akdeniz'in en modern şehri Mersin şehridir. Şehir, Türkiye'nin ilk gökdeleni, palmiye ağaçlarıyla kaplı sahil bulvarları, güzel otelleri, güzel parkları, serbest ticaret bölgesi ve alışveriş merkezleriyle ünlüdür.
Son zamanlarda Avrupa ve Rusya'dan neredeyse hiç turist gelmediği için Mersin'e Türk cenneti deniyor, sadece ülkenin dört bir yanından gelen Türkler burada tatil yapıyor. Türkiye'nin pek çok güzel yeri olmasına rağmen buradaki doğayla bütünleşme ve huzur duyguları bir şekilde anlatılamaz ve özeldir.
Turistler buraya palmiye ağaçlarının aromasının tadını çıkarmak, rahat yerel restoranlarda taze yakalanmış balıklardan yapılan ucuz geleneksel yemekleri tatmak ve set boyunca dolaşmak için geliyorlar.